29 Kasım 2016 Salı

Blog Dünyasında Hayatta Kalma Kılavuzu

Blog Hocam 5. yılını doldurmaya az bir süre kalmışken bu konu ile ilgili düşüncelerimi paylaşmanın iyi olabileceğini düşündüm. Keyifli okumalar…

Blog dünyasına giren her blogger adayı ziyaret ettiği eski, arşivi kalabalık, kendi çapında tanınmış blogları görünce aklından hep şu düşünceyi geçirir: “Keşke ben de blogumun 1.2.3… vs yaş gününü kutlayabilsem.”

Fakat bunu gerçekleştirmek ne yazık ki her zaman mümkün olmuyor. Hem kendimden hem çevremdeki blogger arkadaşlarımdan gözlemlediğim kadarıyla uzun ömürlü bir bloga sahip olmak istiyorsanız bin bir zorlukla dolu blog dünyasında hayatta kalma mücadelesi vermeli yani bir SURVIVOR olmalısınız.

Gözlemlerim ve deneyimlerim doğrultusunda blog dünyasında hayatta kalmanızı sağlayacak bazı önemli konuları paylaşmak isterim. Türlü blog girişimlerinde bulunup bir süre sonra vazgeçen arkadaşlara faydalı olmasını ümit ederim.

Blog dünyasında hayatta kalma


1. İyi Olduğunuz Bir Konu Seçin

İlk ve en önemli adım blogunuzu açmadan önce hangi konuda blog yazacağınıza karar vermektir. Doğru konu seçimi blogun ömrü ile doğru orantılıdır.

Blogunuzun uzun ömürlü olmasını istiyorsanız mevcut veya potansiyel kitlenizin beklentilerini karşılayabilecek içerikler üretmeniz ve bunda devamlılık sağlamanız gerekiyor. İşte bu nedenle bilgi sahibi olduğunuz, ilgi duyduğunuz ve insanların ilgisini çekmesi muhtemel konularda blog yazmalısınız.

X konusunda yayın yapan bloglar çok tutuyor diye hiç bir donanıma sahip olmadan o konuda blog yazma eğilimi var bazı arkadaşlarda. Bence en büyük hata bu. Sen hangi konuda iyiysen o konuda yaz. Belki ilk olacaksın, belki ileride insanlar senden feyz alacak.

Örneğin ben Blog Hocam’ı açtığım dönem ne blog yazarlığı bu kadar popülerdi, ne de ana konusu blog yazarlığı olan bir blog vardı.

2. Mor İnek Olun

Mor inek lafını hakaret veya başka bir şey algılamayın lütfen. Aranızda bilenler mutlaka vardır fakat bilmeyenler için ünlü yazar ve blogger Seth Godin’in farklılaşmak üzerine yazdığı çok satan bir kitabı olduğunu hatırlatalım.

Mor inek olmaktan kastedilen şey tek renk ineklerin arasında mor inek olarak dikkat çekebilmek. Seth Godin bu teoriyi iş dünyası için öne sürse de blog dünyasında başarılı olmak için de göze çarpmanın farklı bir yolunu bulmanız gerekiyor.

Blogosfer oldukça kalabalık. Rakiplerinizin sayısı ve güçleri fazla. Bu güçlü rakiplerin arasından sıyrılmak, başarılı olmak, insanların dikkatini çekmek, sürüden ayrılmak istiyorsan FARKLILAŞACAKSIN!

Nasıl mı? Bunu siz bulacaksınız. Rakibiniz olan hiç bir blogda bulunmayan bir tasarım öğesi olabilir, bir yazı türü olabilir, konuya bakış açısı olabilir, yazım dili olabilir, ziyaretçilere sunduğunuz ayrıcalıklar olabilir. Olay tamamen hedef kitlenizi ne kadar tanıdığınıza ve ne kadar yaratıcı olduğunuza bağlı.

3. Sık, Düzenli Ve Planlı Yazın

Bir blogda içeriklerin kalitesi kadar güncelliği de önemli elbette. Evet kaliteli ve özgün içerikler çıkarmak uzun zaman alıyor farkındayım ama pek çok nedenle güncelliği sağlamalısınız.

İlk neden okur trafiği. İnsanlar blogunuzu çeşitli kanallarla takip edecekler ve her yeni yazınızda o yazını okumak için blogunuzu ziyaret edecekler. Bu da demek oluyor ki ne kadar çok yazı, o kadar çok trafik.

Diğer önemli neden ise arama motorları. Blogunuzda ne kadar çok kaliteli yazınız olursa arama motorlarının dizinlerinde o kadar fazla içeriğiniz yer alacak. Yani aramalardan gelen ziyaretçi her yazınızla birlikte daha da artacak.

Kaliteden ödün vermeden olabildiğince fazla içeri oluşturun fakat bunları belli bir plan ve düzen dahilinde yayına alın. Örneğin boş bir gününüzde oluşturduğunuz 10 içeriği arka arkaya pat pat diye paylaşmak yerine bunları haftalara dağıtın. Haftada 2 yazı paylaşsanız blogunuzun 5 haftalık içeriği hazır demektir :)

4. Reklamınızı Yapın

Bir blog sahibi olduktan ve yazılarınızı yazdıktan sonra oturup insanların blogunuzu ziyaret etmelerini beklerseniz açık söyleyeyim daha çok beklersiniz. Blog yazmaya vakit ayırdığınız kadar blogunuzun ve yazılarınızın tanıtımına da vakit ayırmalısınız.

Blog reklamı yapmanın ücretli ve ücretsiz yolları var. Ücretli reklam yöntemlerinden en etkilileri Google AdWords reklamlarını kullanarak blogunuzun konusuyla ilgili aramalarda blogunuzu çıkarmak ve popüler sitelerden ücret karşılığı süreli banner ve tanıtım yazıları almaktır.

Eğer ben ücretsiz tanıtım yapmak istiyorum derseniz ciddi bir efor harcamanız gerek. Öncelikle yazılarınızın Google aramalarında üst sıralarda çıkması için backlink almaya yönelik çalışmalar yapmalısınız. Bir süre sonra Google’dan hatırı sayılır hitler almaya başlarsınız.

Bunun dışında diğer bloglardaki yazılara yorum yazmak, konuk yazarlık sistemini kullanmak ve sosyal medyada aktif olmak diğer etkili ücretsiz reklam yöntemlerinin başlıcalarıdır.

5. Blogger Arkadaşlar Edinin

Blog dünyasında tek başına hayatta kalmaya çalışmak gerçekten zor iş. Pek çok konuda size fayda sağlamanın ötesinde blog yazmayı daha keyifli hale getirmek için mutlaka insan ilişkilerine yatırım yapmalısınız.

Burada bahsettiğim şey sırf çıkar için diğer blog yazarlarıyla iletişim kurmak değil elbette. Gerçek arkadaşlıklardan bahsediyorum. Yazılarını beğendiğiniz insanları takip edin, onlarla iletişime geçin, kendi yazılarınızda onlardan bahsedin, beğendiğiniz içeriklerini paylaşın vs.

Bir süre sonra karşılıklı paylaşımlar ve etkileşimlerden o kadar çok keyif alacaksınız ki hem blogunuz daha çabuk gelişecek hem de blog dünyası sizin için daha keyifli bir yer haline gelecek.

Unutmayın en etkili backlink ve trafik kaynağı sizin blogger dostlarınızdır!

6. Olaya Profesyonelce Yaklaşın

Çoğumuz blog yazmayı hobi olarak görüyor ve bu şekilde başlıyorsunuz. Ancak henüz fark etmediyseniz bilmenizi isterim ki bloglar dijital pazarlamanın tam göbeğinde bulunan popüler mecralar. İster istemez bir süre sonra bazı fırsatlar karşınıza çıkacak, çıkmazsa da neden çıkmıyor diye düşüneceksiniz.

Bu nedenle işi en baştan sıkı tutmak, ciddiye almak ve olaya profesyonelce yaklaşmak en doğrusu. Blogunuzun tasarımından tutun da içeriklerine kadar her alanda profesyonel olmaya gayret edin. Gerekirse masraf edin ama insanlar blogunuzu ziyaret ettiğinde o kaliteyi görsünler.

Bu tür bloglara hem okurların, hem ajansların, hem markaların, hem de reklam verenlerin ilgisi çok daha fazla oluyor.

Son Sözler

Ben de bu yollardan geçmiş bir blogger olarak yeni başlayan arkadaşlara vaktim el verdiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. Çoğu kişi de blog yazmaya yeni başladığını ve kendisine yol göstermemi istiyor. Sanırım bu yazı yeni başlayan arkadaşlara yol gösterecek nitelikte bir yazı oldu.

Kendi deneyimlerim ve gözlemlerin sonucun da yazdığım bu yazı ve konu ilgili düşüncelerinizi, sorularınızı, fikirlerinizi lütfen yorum bölümünden yazın. Ben yetişemesem bile yorumunuzu okuyan diğer blogger arkadaşlar sizi yanıtlayacaktır.

Blog dünyasına yeni giren tüm arkadaşlara hayatta kalma mücadelesinde başarılar ve keyifli bloglar dilerim.

15 Kasım 2016 Salı

Bloggerlar İçin Sağlık Ve Konfor Önerileri

Bilgisayar karşısında, koltuklarda, sandalyelerde, masa başlarında saatler harcayan biz bloggerlar için bedenimizin, zihnimizin ve ruhumuzu sağlıklı olması çok önemli. Bazen yanlış bir oturma pozisyonu, bazen yanlış mobilya seçimi, bazen düşük ışık gibi etkenler farkında olmadan sağlığınızı bozabilir.

Bildiğiniz gibi Blog Hocam’ın sloganı “Daha iyi bloglar için” ve beş buçuk yıldır blog yazarlarına bu doğrultuda içerikler paylaşılıyor. Bu yüzden sağlık konusu da nereden çıktı diyebilirsiniz fakat unutmayın ki daha iyi yazılar yazmak, buna bağlı olarak daha iyi bloglara sahip olabilmek için beden, zihin ve ruhunuzun sağlıklı olması gerekir.

İşte bu yüzden blog yazarlarıyla bazı küçük sağlık ve konfor önerileri paylaşacağım. Bilgisayar başında harcadığınız vakit süresince sağlıklı ve konforlu olmak hem blogunuzu, hem okulunuzu/işinizi, hem de sosyal hayatınızı olumlu yönde etkileyecektir.

bloggerlar için sağlık ve konfor


1. Blog Yazmaya Başlamadan Önce Yapılması Gerekenler

Günün erken saatleri ise ve yeterli vaktiniz varsa sabah sporu yapıp duş almanız, güne şahane başlamanızı sağlayacaktır. Eğer öyle bir imkanınız yoksa ufak tefek egzersizler yapabilirsiniz; boynunuzu germek, bilek ve parmak egzersizleri yapmak gibi… Ve bilgisayar başına otururken kesinlikle aç olmamalısınız.

- Örnek el ve parmak egzersizleri
- Örnek boyun egzersizleri

2. Çalışma Ortamı

Blog yazılarınızı hangi şartlarda, hangi ortamlarda yazıyorsunuz bilmiyorum ama bana sorarsınız sakin, aydınlatılması iyi yapılmış, düzenli ve konforlu bir çalışma odası/masasında yazmanız veriminizi arttıracaktır. Verimli bir çalışma ortamı oluşturmak için ergonomik ve kullanışlı bir çalışmaması masası, rahat hareket etmenizi sağlayacak konforlu ve yüksekliği ayarlanabilir bir ofis sandalyesi, akşam çalışmalarınız için gözünüzü yormayacak bir aydınlatma sistemi, sağlığınız için önemli olan bel yastığı ve ayak desteği gibi ortopedik ürünler temin edebilirsiniz.

- Örnek ofis sandalyeleri
- Örnek çalışma masaları
- Örnek ortopedik ürünler

3. Masa Düzeni

Sağlıklı bir çalışma ortamında en önemli unsurlardan biri de düzenli bir masadır. Ben çalışma masası olarak L şeklinde masa tercih ediyorum. Bilgisayarımı karşıma aldığımda sağ tarafımda bir boşluk olması işime geliyor. Sağ taraftaki bu boşluğa kahvemi/çayımı, not defterimi, print outlarımı, telefonumu, tabletimi vs koyuyorum. Sizlere de notlarınızı almak ve yazı planlarını yapmak için mutlaka bir not defteri, çeşitli renklerde kalemler ve fincanınızı koymak için bardak altlığı kullanmanızı öneririm. Elbette bunlar masanın üzerinde düzenli ve tertipli olmalı.

4. Bilgisayar Ve Aparatlar

Bir bloggerın en önemli ihtiyacı ise tabi ki bilgisayarıdır. Taşınabilir özelliği sebebiyle çoğunuz gibi benim tercihim de dizüstü bilgisayarlar. Ancak uzun süreler ekrana baktığımız ve bilgisayarlarımızı açık tuttuğumuz için sağlığımız için bazı önlemler almamız şart. Bunların başında da laptop soğutucular geliyor. Aşırı ısınmalarda hem bilgisayarınızın hem de sizin sağlığınızı koruması laptop soğutucular kullanabilirsiniz. Ayrıca ekran ve klavye temizliği için özel üretilen küçük aparatlardan da faydalanabilirsiniz. Kaliteli bir kamera, mikrofon ve kulaklık ise vloggerların olmazsa olmazları.


5. Molalarda Yapılması Gerekenler

Son olarak bilgisayar ekranına uzun süre bakmamanızı ve 45 dakikada bir küçük molalar vererek bir şeyler içmenizi, ekran dışında bir şeylerle ilgilenmenizi önereceğim. Sürekli aynı yere bakmak hem gözlerinizi hem de zihninizi yorabilir. Ben molalarda balkona veya çalışma odasının dışında bir odaya geçerek kahve içerim fakat çok fazla kahve tüketmek önerilmediği için bitki çaylarını da tercih edebilirsiniz.

Yazımın başında da belirttiğim gibi blogunuzla ilgilenirken bilgisayar başında geçirdiğiniz süre boyunca konforunuza ve sağlığınıza dikkat etmeniz veriminizi arttıracaktır. Bu konforu sağlamak için gerekli olan her türlü ofis mobilyası, ofis malzemesi, kırtasiye malzemesi ve teknolojik cihaz, bu yazıyı yazarken referans aldığım site olan Avansas.com’da mevcut. Bu ürünleri incelemek ve temin etmek için siteyi ziyaret edebilirsiniz.