Bu yazı bir misafir yazıdır ve deryaninsporgunlugu.com ile delikizinbohcs.blogspot.com bloglarının sahibi Derya Soygül tarafından Blog Hocam için yazılmıştır...
Herkese merhaba. Serdar bey bloğuma konuk olabilirsiniz deyince çok mutlu oldum ama acaba ne yazsam diye kara kara da düşündüm. Blog Hocam’ a konuk olmak benim için gurur verici. Düşündüm taşındım son zamanlarda rahatsızlık duyduğum ve aslında biz bloggerları ilgilendiren bir konuya değinmeye karar verdim.
Zaman zaman bloğumuzla ilgili kişiler veya blogger arkadaşlarımızla söyleşiler yapıyoruz. Bu çok da sevdiğim bir etkinlik, bloglara renk kattığını düşünüyorum. Ben de seviniyorum benimle yapılmış bir söyleşiyi o blogda görünce. Hem motivasyon oluyor, hem de güzel bir işbirliği şekli bloglar arasında. Bloggerlar olarak aramızdaki iletişimi güçlendiriyor bu tarz etkinlikler. Sıkça mesajlar alıyorum söyleşi istekleri ile ilgili. Hepiniz alıyorsunuzdur eminim bu tür mesajlar. Tanımadığım bir blogsa incelemek isterim bu kararı vermeden önce. Zaten ciddi çalışma yapacak bir blog önce blog linkini gönderiyor incelemem için. Benim ilk olarak baktığım noktalar başka söyleşiler yapılmış mı ve ne gibi sorular sorulmuş. Bazı bloglarda gerçekten çok renkli söyleşiler oluyor. Hem değişik insanları daha yakından tanımış, hem de farklı konular hakkında detaylı bilgi edinmiş oluyoruz.
Ama bazı bloglara baktığımda da gerçekten anket sorusu tarzında, herkese tek tip sorulmuş sorularla karşılaşıyorum. Her konuğa aynı soruları sormak, hele de konuğunuzun hiç de ilgi alanına girmeyen soruları sormak bence o konuğa edilmiş bir saygısızlıktır. Yani illa bloğumda röportaj yayınları olsun, farklı bloglarla link alışverişim olsun diye özensiz işlerle okuru bunaltmak zorunda değiliz.
Bir insanla bloğunuzda söyleşi yapmak demek, onu konuk etmeniz; evinizde misafir ağırlar gibi ağırlamanız demektir. Nasıl ki evimize gelen misafiri rahat ettirmek için elimizden geleni yapar, evimizi bile önceden temizleyip düzenlersek; bloğa konuk ettiğimiz kişinin de kendini rahat ve özel hissetmesini sağlamalıyız. Yani o konuğa sorular gitmeden iyice hakkında araştırmamızı yapıp, kişiye özel sorular hazırlamalıyız. Söyleşi yapılacak konuya önce biz hakim olmalıyız. Örneğin bahçe bakımı ve çiçeklerle ilgili bir konuğunuz varsa ona bilgisayar programcılığı hakkında ne düşünüyorsunuz gibi bir soru sormak ne kadar mantıklıdır?
Kendime de şu soruları yöneltiyorum :
- Bloglarıma gerçekten çok fazla emek ve zaman harcıyorum. Her yazdığım yazıya okunmuş mu okunmamış mı, yorum gelmiş mi diye ilk günkü heyecanla bakıyorum. Kendimi bu teklif ile gelen blogda görmek istiyor muyum?
- Davet eden blog sadece fayda sağlamak amaçlı davet etmiş gibi mi görünüyor, yoksa bloğuna konuk olarak uygun olduğum için mi?
- Beni yeterince tanımış araştırmış mı?
Bu soruların yanıtı pozitifse kabul ediyorum.
Yeni yayın hayatına başlayan blogların hemen isimlerini duyurmaya çalışma çabasını anlıyorum. Bu uğurda ne kadar link toplarsam o kadar çok google sıralamasına girerim diye düşünülüyor sanırım. Kim istemez ki çok okunmak ve google tarafından farkedilmek? Ama kendimizi geliştirerek kalıcı ve kaliteli olmak daha iyi değil mi? Tabii ki birbirimize destek olalım, zaten birlikten kuvvet doğar. Ama hiçbirimiz diğerinin sırtına çıkmaya, emek vermeden öne geçmeye çalışmasın. Bloğumuza yararı olacak böyle bir etkinliğe hakkını vererek ve konuğumuzu da onore edecek şekilde hazırlanalım.
Yazar Hakkında: Derya Soygül; Derya’nın Spor Günlüğü ve Deli Kızın Bohçası bloglarının sahibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder